‘FARKLILIKLARIMIZ BU ÜLKENİN ZENGİNLİĞİDİR’
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İzmir programı kapsamındaki gençlik toplantısının ardından sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir otelde toplantıya geldi. Çelik programda, “Son dönemde çok fazla karamsar konuşmalar yapılıyor. Dünyanın içinden geçtiği krizler ve kaoslar bir arada değerlendirildiğinde bir umutsuzluk aşılanmaya çalışılıyor. Öncelikle bu durumu yaşamış biri olarak, Uzun süredir siyaset yapan ülkemizin geleceğinin çok parlak olduğunu söylemek isterim.Ülkemiz emin ellerde, akıllı bir yönetimle, var gücüyle, hatasız, ufuklara doğru koşuyor.Sonraki dedik. Türkiye yüzyılı, Türkiye yüzyılı rastgele bir kelime değildir. Bir asır önce, 28 Ekim 1923’te devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk şöyle demişti: “Efendiler, yarın Cumhuriyeti ilan ediyoruz.” Bir asır 28 Ekim’den bu yana geçti. Mevcut Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de “Türkiye Yüzyılını ilan ediyoruz” dedi. 9 Eylül’ün değeri milli gayretin taçlandırılmasıdır. Son noktada İzmir, “Bu, Türk milletinin vatanıdır, bu vatan bizimdir, bin yıldır hiçbir düşman kötü bakamaz. Biz buradayız ve bundan sonra da burada kalmaya devam edeceğiz” dedi. Kimliklerimiz, etnik aidiyetlerimiz, partilerimiz, ideolojik düşüncelerimiz, isimlerimiz farklı olabilir ama hepimiz Türkiye Cumhuriyeti soyadını taşıyoruz. “Farklılıklarımız bu ülkenin zenginliğine dönüşüyor” dedi.
‘TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NE KARŞI DURAMADIKLARINI GÖRÜYORUZ’
Çelik ise, “Evlerimizi genişletirken vatanımızı da genişletmeye çalışırsak, bunun için hep birlikte mücadele edersek aşamayacağımız hiçbir engel yoktur. Bizden önce kimler geldi. Biz kimiz? Kimiz?” onların çıkarlarını kararlılıkla savunduğumuzda Türkiye Cumhuriyeti’nin karşısında nasıl rastgele duramayacaklarını gördük. Gençliğimize ve güçlü devlet kurumlarına ihtiyacımız var. Bütün bunlar bir araya geldiğinde geleceğe güvenle bakabiliriz. Bin yıldır kendimizi vatan ilan ettiğimiz, bedeli her saniyesi olan bu topraklara daha fazla güven.Ülkemizle ilgili birçok plan, proje, siyasi çalışma var ama biz de bunların farkındayız. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bunlarla güçlü bir gayretle, ülkemizin büyüme, kalkınma ve kalkınma iradesini her zaman bir arada tutuyoruz” dedi.
‘TÜRKİYE’DE DEMOKRASİ GÜÇLÜ OLDUĞUNDA, Türkiye BÜYÜMÜŞTÜR’
Türkiye’de demokrasi ne zaman güçlü olursa Türkiye’nin de büyüdüğünü belirten Çelik, “Ama demokrasimiz sakatsa Türkiye geriye gitmiş demektir, değerlerimiz de geriye gitmiştir. Çok değerli bir dönemden geçiyoruz. Dünya düzeni olarak Çelik, “Rusya-Ukrayna savaşının çıkmasıyla artık görülmeyeceğini biliyoruz” dedi. Dünyadaki tüm dengelerin altüst olduğunu hep birlikte gördük. Dünya düzeninin bildiğimiz iki sembolü vardı; biri Japonya, diğeri ise Almanya’nın silahsızları. Rusya-Ukrayna savaşının ardından hem Almanya hem de Japonya silahlanıyor. Bildiğiniz dünya düzeninin dikişleri artık sökülüyor. Dünya artık bir çalkantı içerisinde. Çok geniş bir coğrafyada istikrarsızlık var. Bütün bunları yaparken ülkemizin yönetimini, sivil toplumunu, vatandaşlar arasındaki dayanışmayı sağlam tutmak zorundayız. Ülkemizin değerlerine sahip çıkacağız ama en önemlisi birliğimize sahip çıkacağız. Aramızda hiçbir ayrılık olmayacak. Bir arkadaşımız başka partiden olabilir, bizim aleyhimize de konuşabilir. Ona şunu söyleyeceğiz: ‘Biz Türkiye’nin düzeni için çalışıyoruz.’ Dün bir açıklama yapıldı. Bir başkan şunları söyledi: ‘Karışıklık içerisindeyiz, bu Cumhur İttifakını anlamıyorum, içlerinde bir sorun yok’ dedi. Önemli olan; “Ülkeler ve ilkeler bazında kol kola, omuz omuza çalışırsanız sorun kalmaz” dedi.
‘TÜRKİYE’NİN YÜZYILI GENÇLİK YÜZYILI DEDİK’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çok değerli kadın yöneticileri en kritik görevlere atadığını belirten Çelik, “Türkiye Yüzyılının simgelerinden biri haline geldi. Kadın A Milli Voleybol Takımımız, Ay-yıldızımızı en üst seviyeye çıkardı. ‘Türkiye Yüzyılı gençlerin yüzyılıdır’ dedi. Gençlerimiz ülkemizin en büyük oyuncularıdır.” Güç, kuvvet ve kaynaklara sahip olduklarının ve geleceğe atılacak en büyük imzanın onlara yatırım yapmak olduğunun bilincindeyiz. Her alanda genç bir ülke olarak geleceğe yürümeye devam edeceğiz. Siyasette şunu gördüm, beyaz saçlı gençler siyah saçlı gençlerden daha iyi koşuyor. Bu sadece yaşa bağlı bir sorundur. O değil. Bu inanmak ve sebat etmekle ilgili bir sorundur. Önemli olan mücadele etmektir. Bizden öncekilerin yaşadığı sorunları okuyor, izliyoruz. Siyasete girdiğimizde bu düşüncelerin bir kısmını gördük. İlk AK Parti olarak iktidara geldiğimizde açık tehditlerle karşı karşıya kaldık. Bu tehditlerin bir kısmı da TBMM’deki milletvekilleri tarafından yapıldı. Günahın ne? Milletten oy aldınız. ‘Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu ilkesini asla bozmayacağız’ diyorsunuz. ‘Bu milletten başka patron tanımıyoruz. ‘Bu milletten başkasından karne almayacağız’ diyorsunuz, bu da sizi haksız çıkarıyor. Bununla mücadele ettik. Devlet belli bir grubun oligarşik çıkarlarını temsil eden bir yapı değildir. Devlet milletin örgütlü devletidir. Her vatandaşımızın yarattığı bu büyük çatıdır. Parti ayırt etmeksizin her vatandaşın emeğine ve katkısına ihtiyacımız var. Kırmızı çizgimiz ülkemizin ayrılmaz bütünlüğü ve değerleridir. Kırmızı çizgimiz terörle mücadeledir. Teröre taviz vermek mümkün değildir. Bu yüzden öfkeleniyoruz. Bazen bazı siyasi partiler çıkıyor; Kandil’den kendilerine açıkça destek verildiğinde bu destek karşısında sessiz kalıyorlar. Terör hem Türklerin, hem Kürtlerin, hem de Arapların düşmanıdır. Terörizm bir insan hatasıdır. Rusya-Ukrayna savaşında tüm dünya ikiye bölünmüşken, her iki tarafla da konuşabilen tek ülkeyiz. Şu anda dünya barışını getirebilecek tek şey Sayın Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü barış diplomasisidir. Her iki tarafta da nükleer silahlardan bahsediliyor. Barıştan bahseden tek bir yer var. O da Türkiye. Seçim döneminde aramızda Alevi, Sünni, Türk, Kürt çatışması çıkarmaya çalışanları gördük. Soyadımız Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bu ülkede ikinci sınıf vatandaş yoktur. Kimsenin bir başkasını ötekileştirmesine izin veremeyiz. Bazı yabancı kara propaganda merkezlerinin ülkemiz hakkında olumsuz haberler yaydığını düşünmeyin. Sürekli kaos ve karamsarlık yaymalarına bakmayın. “Türkiye’nin geleceği gerçekten çok iyi” dedi.
‘TÜRKİYE ANAHTAR ÜLKEDİR’
Türkiye’nin demokrasiye dayalı bir yönetimle yürüdüğü sürece güçleneceğini ve büyüyeceğini belirten Çelik, şöyle devam etti:
“Ekonomik duruma ilişkin sıkıntıların farkındayız. Orta vadeli program açıklandı. Orta vadeli program, şu ana kadar elde edilen sonuçları daha da güçlendirecek sağlam bir yol haritası sunuyor. Türkiye Yüzyılı yüzyılın yüzyılı olacak” Esnafın, işçinin, köylünün, çiftçinin yüzyılı olacak.Her kesimin yüzyılı olacak.Bugün, bu zorlu koşullarda bu zaferi getirenlerin kararlılığı ve iradesiyle, daha iyi koşullarda çok daha büyük şeylere imza atacak durumdayız. 9 Eylül’de, sözde imkansız şartlarda. Türkiye’nin o zamanki şartlarını, siyasete ilk girdiğimizde önümüze konulan engelleri biliyorum. Etrafımızda ne gelişmeler olursa olsun, bu mümkün değil. Türkiye karışmadan, Recep Tayyip Erdoğan’a atıfta bulunmadan bir konuyu tartışmak, çözmek. Türkiye kilit ülkedir. Türkiye diplomaside de ekonomide de anahtardır. Biz illerimize çok büyük işler yaptık. Aslında şanssızlık İzmir gibi yerler merkezi hükümetin çok büyük bütçelerle İzmir’i korumalarına rağmen yerel yönetimlerin vizyon eksikliğinden dolayı çoğaltılamıyor. Ülkenin en büyük gücü seçimdir. Yönetimin seçimlerle ve sandıklarla belirlenmesi ülkenin en büyük gücüdür. “Sandığın bedelini, Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin değerini bileceğiz.”
‘MİLLET İRADESİNE SAYGI GÖSTERİYORSUNUZ’ DEDİM
Öte yandan Altılı Masa ile ilgili konuşan Çelik, “Altılı masa dedik, yedili masa dedik. Yedi kişi bir araya gelse çay demleyemezler, ülkeyi nasıl yönetecekler? Ne zaman gösterdiler” dedi. en büyük saygısızlık mı? Seçim gecesi. Sandıklar henüz açılmadı, sayım devam ediyor. Milli İrade tecelli etmedi. Vatandaş oyunu bekleyip saygıyla karşılamalı, sonuç çıkınca da oy vermeli. Saygıyla selamlıyorum, sayım devam ederken iki belediye başkanı çıkıp ‘Yeni Başkan Kılıçdaroğlu, biz onun yardımcılarıyız’ dediler. Ben de çıkıp ‘Milletin iradesine saygısızlık ediyorsunuz’ dedim. .’ Sonra o gece sanki ülkemize hakaret eder gibi çıkıp ‘Bu gece kimse dışarı çıkmasın, büyük kaos olur’ dediler. Sanki Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenlik güçleri Türkiye’de bir provokasyonu önlemekten acizmiş gibi, kendi ülkesine güvenmeyen, saygı duymayan bir yaklaşım, biz de öyle, dedik, bakın hepimiz sokaktayız, bugün. Demokrasi günüdür. Tüm partilerden vatandaşlarımız sandıkta oyların sayılmasını bekliyor. Bundan daha büyük bir sevinç, güç ve kudret olabilir mi? Bu ülkenin gücüdür. Bunu söylemek için inanmak gerekir. Demokraside ve millet iradesinde, milletin iradesinden memnun değilseniz, “Milletin iradesiyle kavganız varsa bunu söyleyemezsiniz” dedi.
Hande NAYMAN / İZMİR,
